1. Türk Tıp Tarihi Kongresi

Yazar
Kolektif
Yayınevi
Türk Tarih Kurumu Yayınları
Dil
Türkçe
Sayfa s.
416

Sayın Konuklar,
Bizde eskiden tarih ayrı bir disiplin sayılmazdı, sadece edebi nevilerden biriydi. Müverrihler, aynı zamanda münşi olurlardı. Resmi tarih vakanüvisler tarafından yazılırdı ve genellikle bunlar olayların bir kronolojisi, yazarın tab'ına göre saltanatta bulunan kişiye bazen sınırlı, bazen ise sınırsız methiye olurdu.

Tabii istinalar da vardı. Ahmet Cevdet paşanın vaka-nüvisliği dışında pek kıymetli "tarihi" vardır. Kendisinden sonra vaka, nüvis olan Lütfi efendinin de kendi ismiyle anılan 7 ciltlik tarihi vardır.

Gene de, özellikle batılılara göre, tarihe ilgi bizde azdır. Biz maaselef tarihe esas olacak malzeme bakımından da fakiriz. Hatıralar, mektuplar yok denecek kadar az, arşivler saklı, arkeolojik kalıntıların önemlileri kaçırılmış. Bizde güzel konuşma yaygındır fakat bunları kağıt üzerine dökmüyoruz.

Oysa hep biliyoruz ki "verva volant, scripta manent". Bu Latin aforizmasını en iyi anlayan, Kongre'nin ilk oturumu anısına tahsis edilmiş olan Süheyl Ünver Hocamızdır. Kendisinden en çok duyduğumuz, ağzından hiç düşürmediği öğüt "yazın, yanınızda daima bir defter bulundurun; düşüncelerinizi, olayları, her şeyi yazın" olmuştur. Süheyl Hoca'nın da değişik konularda binin üzerinde defteri vardır.
(İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yenel'in Konuşmasından)
(Kitabın İçinden)


Kitaba sahip olanları ve isteyenleri sadece UKitap üyeleri görebilir.