Monte Cristo Kontu (Ciltli)

Orjinal adı
Le Comte de Monte-Cristo
Yazar
Alexandre Dumas
Çeviri
Aysen Altınel
Yayınevi
İthaki Yayınları
Dil
Türkçe
Sayfa s.
1054

Dumas klasik romanın kilometere taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğu'ya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor.

'Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu."
(Arka İç Kapak)

1
Marsilya - Varış

24 Şubat 1815 günü Notre-Dame de la Garde'ın gözcüsü Smyrna, Triste ve Napoli'den gelen üç direkli yelkenli bir gemi olan Firavun'un göründüğünü haber verdi.

Her zaman olduğu gibi kıyıdaki kılavuz gemi hemen limandan ayrıldı. If Şatosu'nun çok yakınından geçti ve Morigian Burnu ile Rion Adası arasında gemiye yanaştı.

Yine her zaman oludğu gibi Saint-Jean Kalesi'nin önündeki düzlük meraklılarla dolmuştu; çünkü büyük tonajlı bir geminin gelişi, Marsilya'da her zaman büyük bir olay olurdu, hele bu gemi Firavun gibi Eski Foça tersanelerinde yapılmış, donatılmış ve yüklenmiş olup kentli bir armatöre de ait ise...

Bu sırada gemi ilerliyordu; Calasareigne Adası ile Jaros Adası arasında yanardağın neden oludğu bir sarsıntının oyduğu boğazı rahatça geçmişti; Pomegue'i arkada bırakmış, üç gabya yelkeni, büyük floku ve randa yelkeniyle ilerliyordu, ama öylesine yavaş veren o içgüdüyle geminin ne gibi bir kaza geçirmiş olabileceğini kendi kendilerine soruyorlardı. Yine de gemicilikte uzman olanlar eğer bir kaza olmuşsa, bunun geminin kendisiyle ilgili olmadığını biliyorlardı; çünkü, kusursuz yönetilen bir geminin tüm görünümüne sahip olarak yol alıyordu: demiri suya salınmış, civadra halatları indirilmişti; ve Firavun'a Marsilya limanının dar girişinde yön vermeye hazırlanan kılavuz kaptanın yanında hızlı hareket eden, her şeyi gören, geminin her hareketini denetleyen ve kılavuz kaptanın her emrini yineleyen genç bir adam duruyordu.

Kalabalığın başında dolaşan anlaşılmaz kaygı Saint-Jean düzlüğündeki izleyicilerden birini özellikle telaşlandırmıştı, öyle ki geminin limana girmesini bekleyemedi; küçük bir barkoya atlayıp Firavun'un önüne gelinceye dek kürek çekilmesini emretti ve küçük Reserve Koyu'nun karşısına ulaştı.

Adamın geldiğini gören genç denizci, kılavuz kaptanın yanındaki işini bıraktı ve şapkasını eline alarak geminin küpeştesine gelip yaslandı.
(Kitabın İçinden)


Kitaba sahip olanları ve isteyenleri sadece UKitap üyeleri görebilir.