Açıkoturumlar Çağı

Yazar
Erendiz Atasü
Yayınevi
Epsilon Yayınları
Dil
Türkçe
Sayfa s.
344

Çocuk polisten kaçıyordu... Meral onu ilk defa görmüştü. Yoksa daha önce görmüş müydü?... Çocuk ona kimi çağrıştırıyordu? Mazi kadının içinde kanadı. Çocuk kurban mıydı, cellat mı? Yaralıydı. Meral bir şey sormadı. Eczanesinin kapısını çocuğun üstüne kapatıp çıkarken, korunaklı hayatının bittiğini ve bambaşka bir hayata adım attığını biliyor muydu?...
Bu fedakârlık aşk için mi yapılmıştı? Kadının yanı başında dolaşıp ürpertili tenine dokunamadan akıp geçmiş aşk yıllar sonra yakalanabilir miydi, masumiyetini çoktan yitirmiş bir ülkede? Meral'i yönlendiren toplumsal bilinci miydi, bastırılmış teninin son feryatları mı, yoksa tomurcukken soldurulmuş bir aşkın anısı mı?

Erendiz Atasü'nün yirmi beş yıllık yazarlık ustalığıyla ördüğü Açıkoturumlar Çağı, hiçbir yerde temsil edilemeyen benliklerimizin öyküsü. Atasü romanında, boş laflarla uğuldayan bir toplumda, sevişmekten siyasal muhalefete kadar eylemlerimizin gerçekte neyi temsil ettiğini, ne ifade ettiğini sorguluyor; hepimizin diline takılıp da bir türlü soramadıklarımızı dile getiriyor. Coşkusu, suskunluğu, dehşeti ve kıstırılmışlığıyla 20. yüzyıl sonu Türkiyesinin, kadın olmanın gücünün ve kırılganlığının farkında bir kalem tarafından çizilmiş, unutulamayacak portresi.
(Tanıtım Yazısı'ndan)


Kitaba sahip olanları ve isteyenleri sadece UKitap üyeleri görebilir.