Bilginin Arkeolojisi

- Orjinal adı
- L'Archeologie du Savoir
- Yazar
- Michel Foucault
- Çeviri
- Veli Urhan
- Yayınevi
- Birey Yayıncılık
- Dil
- Türkçe
- Sayfa s.
- 270
Arkeoloji sözcüğünün, Foucault'ya göre birşeyi önceden düşünüp bildirme gibi bir işlevi yoktur; o sadece ifadenin ve arşivin düzeyini, ifade düzenlerini ve pozitiflikleri gösterir; oluşum kurallarını, arkeolojik türeme kurallarını, tarihsel a priori kuralları oyuna sokar. Foucault ile birlikte süreksizlik kavramının tarihsel disiplinlerde önemli bir yer tuttuğu kabul edilir. Bilginin Arkeolojisi tarafından öne sürülmüş olan teorik problemler süreksizlik, kopma, eşik, sınır, seri, dönüşüm kavramları oyununun betimlemesi konusunda ortaya çıkarlar. Bilginin Arkeolojisi'nde söylemsel oluşumlar ve ifadeler hakkında geliştirilmiş olan genel teorinin Kliniğin Doğuşu'nun önsözünde yöntemle ilgili olarak sorulmuş bir soruya verilmiş yanıt olduğu söylenebilir.
Düşünce alanlarının varlığı, eğer düşünce kurulmuş ise, düşünce kurulmuş ise, düşünce alanlarının kopukluğunu da içerir diyen Marietti'ye göre Foucault'un Bilginin Arkeolojisi'nde göstermeye çalıştığı şey, dilin bölgesi, arşivin anlamı ya da söylenmiş olan şeylerin alanıdır. Arkeolojinin söylemleri arşivin içinde özelleşmiş pratikler olarak betimlendiğini bir kez baştan başa katedmiş alanı, onların bir kez tasarlanmış genel teorileri ve mümkün uygulama alanları hakkında yapılmış çözümlemeye arkeoloji adını vermektedir.
(Arka Kapak)