Dede Korkut Kitabı İncelemeler - Derlemeler - Aktarmalar 2 Cilt Takım

- Yazar
- Saim Sakaoğlu
- Yayınevi
- Çizgi Kitabevi Yayınları
- Dil
- Türkçe
- Sayfa s.
- 1512
Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Dede Korkut Kitabı'nı "Türk destanlarının tacı" olarak nitelendiriyor. Ben de destanı, "edebi türlerin padişahı" olarak kabul ediyorum. Toplu yaratıcılığın doruğu. Bu milletin kendi oluşumuna, hayat tarzına, diline ve hayal gücüne ait estetik zenginliklerin, yüzyılların süzgecinden geçerek yoğunlaştığı tür, destan türü. Bu niteliği ile destan, edebi türlerin padişahı. Destanlar içinde Dede Korkut da "Türk destanlarnın tacı. "Büyük edebiyat tarihçimiz Fuat Köprülü'nün diğer kefesine koysak Dede Korkut ağır çeker." sözü bu bakımdan, bence hiç de mübalağlı değil. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin 1998 yılını Dede Korkut Yılı ilan etmesi, bunun için bir devlet komitesi oluşturması da son derece anlamlı. Türk Dil Kurumu da 1998 yılı faaliyetlerini Dede Korkut üzerine yoğunlaştırarak bu büyük destanımızın önemini bir kere daha vurgulamak istiyor.
(Sunuş'tan)
on iki yiğitlik hikayesini içine alan mensur destanla bunların girişlerinden ibarettir. Hikayenin her birinin ayrı konusu vardır; hikaye kahramanları vasıtasiyle birleşmektedir. Efsanevi Oğuz hükümdarı Bayındır Han'a tabi olan Oğuz yiğitleri ayrı ayrı hikayelerin kahramanlarıdır. Bunların en büyüğü Salur - Kazan (veya Kazan - Alp), Bayındır - Han'ın damadı ve başıdır. Bütün hikayeleri birbirine bağlayan kişilerden biri de Dede Korkut'tur. Bu ak sakallı ihtiyar, hanın, beylerin ve bütün halkın akıl hocasıdır ve aynı zamanda halk destanları an'anesinin koruyucusudur. Korkut, şiirlerde kahraman olarak gösterilmekte ve aynı zamanda bunların hikayecisi ve icracısı olarak kabul edilmektedir.
(Kitabın İçinden)
