Hakikat ve Hurafe

Yazar
Dücane Cündioğlu
Yayınevi
Kaknüs Yayınları
Dil
Türkçe
Sayfa s.
112

Dücane Cündioğlu, 31 yazısından oluşan bu kitapta hurafe kavramına çok farklı bir bakış açısından yaklaşıyor. Meselenin derinine inince klişeleşmiş "hurafeyi olumsuz, hakikati olumlu" bir yere yerleştirme eğilimi de sorgulanıyor:

Tanrı'nın kendisinin ve sözünün dahi bir hurafe olarak telakki edildiği modern dünyada, şayet Müslümanlar insan'ın, tarih'in, insanî ve tarihî olanın hurafe olarak ilan edilmesi karşısında susarlarsa, hiç kuşku duyulmamalı ki bir daha konuşma imkânı da bulamayacaklardır. Hal böyleyken niçin pazarlık yapalım ve
hiç de gerek yokken hurafelerimizin masumiyetinden vazgeçmek, asri sathiliğe ram olup hakikatimizi feda etmek gibi sadedilliklerde bulunalım?

İçindekiler

ben hakikatim
ya ben öleyim mi söylemeyince?
ben ki şiirimi nesrimle yazdım
burnum değdi(ğinde) burnuna yokun
sevda kuşun kanadında
sevda şimdi kimin kanadında?
söyle bana, denizkızı niçin ağlıyor?
melâmet daşı
kurb-i sultân âteş-i sûzan
akıntıya kapılmayanları akıntı asla kapmaz
ibn'ul-vakt hâlâ orada imiş
ve/veya: vâveylâ
hızır'ın huzurunda hâzır olmak
edatlar tek başlarına bir anlam ifade etmezler
hem dilsiz, hem dilsûz
ey esirân!
ne yazık ki biz suçsuzuz
peynir büyük, yol kısa
benim neslimin büyük günahı
öz-eleştiri: özü-eleştiri
hurafelerimizin zerresini bile feda etmeyiz
onlarca hurafe, bizce hakikat
hurafesini kaybetmiş bir dünyanın çocukları
islâmsız türkiye, türkiyesiz islâm
ahlâk ile siyaseti birbirine karıştırmak
ihtilâl'den inkılâba
gazete okuyan adamın imameti câiz midir?
hiçliğin grameri
islâmcılığın dilsel hermeneutiği üzerine
hakikatin zahiri, zahirin hakikati
(Tanıtım Bülteninden)


Kitaba sahip olanları ve isteyenleri sadece UKitap üyeleri görebilir.