İslam'da Kılık-Kıyafet ve Örtünme

- Yazar
- Abdulaziz Bayındır, Asaf Ataseven, Bekir Topaloğlu, Faruk Beşer, İsmail Lütfi Çakan, Sabahaddin Zaim, Ümid Meriç
- Yayınevi
- Ensar Neşriyat
- Dil
- Türkçe
- Sayfa s.
- 200
İslam'ın kendine has bir kılık-kıyafet nizamı ve adabı vardır. Bunu kabul zorunludur. Örtünme ile ilgili ayetlerdeki emir ve yasaklar kesin olup, birbirlerini tamamlamakta ve başka ihtimalleri bertaraf etmektedir.
Tesettür hakkında icma vaki olmuştur. Bu icmadan habersiz olduğu için, tesettürle ilgili ayetlerin "tavsiye" anlamında olduğunu söyleyen kimse eksik bilgiler söylüyor demektir.
Toplumların birbirlerinin giyiminden etkilendikleri, bilhassagalip milletlerin giyimleri mağluplar tarafından taklid edildiği sosyolojik bir gerçektir. Giyim, insanın dünya görüşünü ortaya koyan sembollerden biridir.
İslam'da giyim, bedeni sergilemek için değil, örtmek içindir. Müslümanın amacı arzu uyandırmak değil, onu engellemek ve azaltmaktır. Elbise müslüman için ikinci bir deri değil, ilk evidir. Toplumlarda giyim buhranı bulunmaktadır.
İnsanın giyimi, toplumun hangi kesimine ait olduğunu gösteren bir çeşit kartvizittir. Yenesaklık hem mümkün değil, hem de doğru ve pratik değildir.
Müslümanın mümeyyiz vasfı "Allah'a kul" olmasıdır. Sünnetin getirdiği giyim-kuşam prensipleri bu temel vasfın gerekleridir. Avret mahalini örtmeyen elbise giyilmez ve giyim sayılmaz.
(Arka Kapak)