Kitap Yorumları
@barbaros keşke sonunu getirseydiniz :)
İlmihal demişken, ben diyanet işlerinin yayınlarını tercih ve tavsiye ediyorum.
(Yanlış anlaşılmasın, elbetteki Yusuf Tavaslı hocanın kitaplarını yermek için söylemedim bunu)
Tercihim Ömer Nasuhi Bilmen Hazretlerinin Büyük İslam İlmihali, ortaokul-liseden bugüne yaklaşık 25 yıldır kenardadır, ukitap tabiriyle "Daima okuduğum kitap":)
(Konuyu da dağıttık, Arif'in golünden buralara geldik!)
Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi-Ahmet Günbay Yıldız
Ortaokul yıllarında Ahmet Günbay Yıldız kitaplarını çok okurdum. Okuyanlar bilirler, Türk filmi gibidir onun kitapları. Basit bir dille yazılmış, çerezlik diyebileceğimiz, okurken dinlendiren kitaplardır. Bunu da kütüphaneden alıp okudum. Kitabın ismi bana etkileyici geldi. İçerik de diğerleri gibiydi. Yıldız'ın tüm diğer kitapları gibi sıkmadan okunan ve fakat aralarda okura küçük hayat mesajları veren bir kitaptı
Bayan Peregrine'nin Tuhaf Çocukları- Ransom Riggs
Öncelikle söylemeliyim ki, bir hata yaptım ve bu kitabı büyük beklentilerle okumaya başladım; zira ne de olsa bir çok övgü almış, oldukça beğenilmiş bir kitap.
Eski fotoğraflar üzerinden hikaye anlatımı, kitaba serpiştirilmiş bir kaç fantastik olgu oldukça enteresan ve bu malzeme ile neler yapılabilirdi insan düşünmeden edemiyor.
Açıkçası kitabı okumaya başladığımda epey hoşuma gitmişti. Uyum sağlamakta zorlanan bir yeniyetme, hayatta en çok sevdiği, ona senelerce türlü hikayeler ve masallar anlatmış hayalperest büyükbababasını trajik ve ürkütücü bir şekilde kaybeder. Olaylar gelişir (ipucu vermemek için gerisini anlatmıyorum). İlk bölüm, bana göre kitabın samimi ve bağlantı kurabildiğim tek kısmı. Zira, olayın asıl kalbi olan fantastik bir boyuta geçtikten sonra karakterle ve kurguyla olan tüm bağlantım koptu. Güzel ve heyecan verebilecek bir kaç fikir de, hikayeye sadece serpiştirilmiş olduğu için bana göre epey zayıf kalmış. Olay örgüsü de kolaylıkla öngörülebiliyor, oysa fantastik bir roman için sürprizlerin, ani, umulmadık dönüşlerin hayati önemde olduğunu düşünüyorum.
Sanırım beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, ana karakterle bağ kuramamış olmam. Karakter tamamen derinlikten yoksun. Etrafındaki olay örgüsü ve ilişkiler de aynı şekilde, çok yüzeysel geldi. Hemen arkasından okumaya başladığım Eşekarısı Fabrikası romanındaki yeniyetme karakterle şöyle hızlıca karşılaştırınca- her ne kadar ikinci kitaptaki karakteri pek sevmesem de-, derinlik ve yoğunluk farkını daha net görüyorum.
Bu daha ziyade bir gençlik romanı olarak nitelendirilebilir. Hoş vakit geçirmek için okunabilir, sizi zorlamaz. Biraz daha fazla edebi nitelik ve yoğunluk arıyorsanız, bu kitabı okuma listelerinde öne koymamanızı tavsiye ederim.
Sırlar Şehri - Arnaldur Indridason
Bir süredir ara verdiğim İskandinav polisiyelerine güzel bir geri dönüş yaptım. Aslında Kuzey Avrupa desem daha doğru olur; zira yazar İzlandalı. Okuru çok fazla içine katan bir kitap olmasa da sürükleyiciydi ve malum Kuzey Avrupa atmosferini iliklerime kadar hissettim.
Bu arada yayınevleri ne zaman bir yazarın kitaplarını tam basacak merak ediyorum. Kitap Dedektif Erlendur serisinin 3. kitabı ancak bizdeki ilk kitabı olarak görünüyor.
Son okuyamadığım kitap olarak Amy Engel - Devrimin Kızı.
Son 80 sayfası kalmasına rağmen bitiremiyorum kitabı. Çok yavan bir anlatımı var. Ne distopyalığı distopya gibi -yani detay yok, aç kaldım diyor bitiyor olay gibi düşünün. Ne de aşkı aşk gibi. İlk kitapta samimiyet vardı. Biz Ivy'nin kendi içsel çatışmalarını görmüştük, Bishop'ın yıkılmaz bir kale gibi Ivy'yi sevişini sevmiştik. Oysa bu kitap basit bir anlatımla gidiyor. Bitirip bitiremeyeceğimi merak ediyorum.
Bizans Sultanı - Selçuk Altun..
İlk kitabını tesadüfen okuduktan sonra kronolojik olarak okumaya karar verdiğim Selçuk Altun'un altıncı kitabı. Diğer kitaplarında olduğu gibi yine o tanıdık tarzını kullanmış bu kitapta da . Arayış içinde olan bir karakter ve güzel bir hayal gücü. Selçuk Altun okumaya başlamadıysanız ilk kitabıyla başlamanızı tavsiye ederim.
Batman Şşşş! 1. Bölüm
http://www.ukitap.com/kitap/batman-1-bolum-ssss-f2Ikd.html
Ne zamandır okuduğum en başarılı çizgi romanlardan. Çizimler, ayrıntılar, kompozisyonlar nefes kesici. Hikaye çok iyi gidiyor (ama yarıda kaldı tabi) Benzerlerinde pek göremediğimiz karakter derinliği mevcut. Bu hikayede herkes o kadar yalnız ki.. Devamını okumak için sabırsızlanıyorum.
Gazze'nin Dipnotları
http://www.ukitap.com/kitap/gazzenin-dipnotlari-i57k2.html
Çoğu kimsenin adını bile duymadığı, İthaki'den sessiz sedasız çıkan bir çizgi-belgesel. Araştırmacı-gazeteci-çizer Joe Sacco'nun 1950'lerde yaşanan katliamları araştırmak, o zamanı yaşamış kişilerle konuşmak için Gazze'ye gidişini, tarihte nedense görmezden gelinmiş bu ciddi katliamı, olabildiğince objektif olarak aktarmış. Aslında Amerikalı biri için bu çalışmayı oldukça cesur buldum. İsrail'in zulmünü aktarırken çekinmemiş, olduğu gibi yazmış. Dönemi gözlemlemek, ayrıntıları öğrenmek için eşsiz bir kaynak. Mutlaka okunmalı.
''O'' sansürsüz tam metin. kitapta bir çok ayrıntıya yer verilmiş ama ayrıntılar okuyucuyu sıkmıyor aksine daha sürükleyici hale getiriyor.King'in başyapıtların taviye ederim.
Richter 10
Buradan arkadaşlardan edindiğim bir kitaptı. Kitap bir kıyamet senaryosu filmi havasında geçiyor. Ancak bugünün dünyasından çok farklı bir coğrafyanın olduğu -Ortadoğu İsrail yüzünden komple haritadan silinmiş örneğin- ve siyasi durumların baştan aşağı değiştiği -o dönemler çok popüler olan korkulan güç Çin teorisinin gerçek olduğu bir yeni tek kutuplu dünya- bir ortamda yapması olaya bambaşka bir hava katmış. Karakterler olay gelişimi siyasi göndermeler ve İslamiyetin ucundan hikayede yer etmesiyle oldukça başarılı buldum.
Gazzenin Dipnotları'nı beğendiyseniz;
http://www.ukitap.com/kitap/filistin-3rCk4.html
ve bunu da
http://www.ukitap.com/kitap/guvenli-bolge-gorazde-GXCka.html
okumanızı tavsiye ederim.
konunun takipçisiyim, katkım da olsun isterim. bu yüzden okuduğum son üç kitaba (yeni yılda okuduğum ilk üç kitap) dair kısa kısa paylaşımda bulunayım:
mustafa kutlu-ya tahammül ya sefer
kutlu'nun hangi sebeplerle görmezden gelindiğini tahmin ediyordum: hikâyelerinde de fikriyatindan izler taşıyor. hatta ne izi, hikâyeyi bir araç olarak kullanıyor bile diyebiliriz. bu yoruma denk gelmedim fakat elbet birileri demiştir: kitapta bahsedilen şey en basit tabiriyle, öğrenciyken solcu olup parayı gorunce bu hayalden vazgeçen insanlar olsaydı, kitap hakettiği değeri gorebilirdi. bu durumun tam tersinin de doğru olduğu görüyoruz elbette. olsun, konumuz edebiyatsa, kutlu iyi bir mesel-hikâye anlatıcısı diyebiliriz çok net bir şekilde. farklı tekniklerle bezediği anlatimiyla okuyucuyu diri tutuyor. kendini okutmayı biliyor. fakat su soru da kitap bitince akla gelmiyor değil: kutlu'nun kitapta sözünü ettiği dava ve dava adamları şuan içinde bulunduğu ve desteklediği davayla ortusuyor mu? neyse ki henüz 'yuruyusunuz yeter' demedi.
enis batur-gövde'm
gövde, bir ucundan da olsa alanim diyebilir miyim bilmiyorum, tünelin ucundaki ışık öyle olacağını gösteriyor. böylesine geniş bir konuda batur'un kalem oynatmasini da bu yüzden heyecanla karşıladım fakat aradigimi buldugumu soyleyemem. bana kalırsa bu görkemli yapiyi bir bütün olarak ele almak yerine, sözgelimi 'gövdenin dort katı beş sivi etkinligi hakkinda' ornegindeki gibi kendince belirlediği noktalar üzerinde durarak ve bu noktaları genisleterek kursaymis kitabı, çok daha tatmin edici olabilirmis. kitap bu haliyle cok yuzeysel bicimde, olmamislik hissi icinde gecti. osuruknamenin kitaptaki en keyifle okunan bölüm olması sadece konudan kaynaklanmıyor bana göre, bahsettiğim gibi konunun çevresinde biraz daha dolaşarak kapsamlı bir biçimde ele alınışından kaynaklaniyor.
selçuk orhan-40 hadis
çok kahramanlı, kahramanların kendi arasındaki ilişkilerin yanı sıra inanç-edebiyat-dergi-siyaset gibi konularda da kalem oynatılan bir roman. muhafazakar insanların, eleştirel bir şekilde kaleme alındığı 'içeriden' gelen bir kitap okumamıştım, güzeldi bu açıdan.
esasen şu yazı ( http://www.sabitfikir.com/elestiri/40-hadis&referer=81590 ) kitabın mevzusunu daha geniş bir çerçeveden anlatıyor. tabii her eleştiri gibi bu da bütünüyle öznel, çünkü bana kalırsa metin celal'in yapıttan kopulabileceğini söylediği 70 sayfalık o uzun bölümde ismet özel-sezai karakoç, şiir, edebiyat vardı ve çok güzeldi. belki de kitabın o 70 sayfalık bölümü bir başına bile başka zaman açıp okunabilir hatta.
@DostO; Mustafa Kutlu has bir hikayecidir kanaatimce ki siyasi-fikri mevziinden müstakilen söylüyorum bunu...93 senesinde Yokuşa Akan Sular'la tanıdım Kutlu'yu...Ya Tahammül Ya Sefer'i de o yıllarda okumuştum.Halen hatırlıyorum Murat Abi'yi:) Solcu,sağcı ve saire olmalarından ziyade vaktiyle bir davanın sevdalısı olanların savruluşlarını enfes anlatmıştı.
Dokuz Parmaklı Kız - Laia Fabregas
Dramatik bir öyküydü. Bir kızın parmaklarını kaybetmesinin hikayesi anlatılıyor. Sanki uçurumun kenarına tutunmuş gibi her parmak gittiğinde daha bir karanlığa gömülüyor. Dramın yanında sıcacık bir yanı da var. Çok sevdiğim bir günde bitirdiğim bir kitap oldu.
@barbaros evet ben de aynı fikirdeyim zaten, çok iyi bir kalem, çok da güzel bir öykü. edebi açıdan hakkının sol çevrelerce verilmediğini düşünüyorum sadece. notos misal 40yilin öykücüleri dosyasına sanirim almamıştı bile onu.
sikintim kitapla ilgili değil kutlu bu kadar davanin terk edilmesini güzel bir şekilde anlatmışken, sanki şuan o duruma mi dusmus durumda yoksa dava diye sahiplendiği günümüz koşulları mi? siyasi bir mevzu tabii konuşmaya gerek yok bunu burada :)
okumayanlara tavsiyemdir. özellikle çevresinde okumayla çok arası olmayanlara özellikle tavsiyemdir kutlu, duru anlatımı onlara öykü okumayı sevdirecektir.
teşekkürler bu arada en azından dikkate alındığını gordum mesajin ara ara yine uç beş kelam etmeye calisirim kitaplar hakkinda :) iyi okumalar dilerim.
Uzun Dünya (The Long Earth) - Terry Pratchett, Stephen Baxter
Epeydir kitaplığımda okunmayı bekleyen bu kitabı nihayet okuyabildim. Konusu, kurgusu ve tasvirler çok güzeldi. Kitabın konusu hakkında en küçük bir bilgi bile bana göre ağır spoiler sayılır. Özgün konulu bilim kurgu kitabı arayanlara tavsiye edilir.
Kötü bir haber; aslında beş kitaplık bir seri ama devamı basılmamış maalesef.
David Bowie- Simon Critchley
Bu bir biyografi değil. Bowie nin sanata, müziğe yaklaşımının, dünya görüşünün, eserleri üzerinden okunduğu bir kolaj çalışma denebilir. En çok da yazarın kişisel izlenimleri ağır basmakta.
Küçük bir kitap. Konular kopuk kopuk. Yine de bu, yazarın, Bowie'nin tarzı olarak gördüğü cut-up tekniğine oldukça uygun bir anlatım biçimi. Özellikle bu anlatım tarzının kullandığını sanıyorum. Bu kitapta oldukça hoşuma gitti, okurken eğlendim.
Bowie severlerin okumaktan büyük keyif alacakları bir kitap diyebilirim. Bowie yi tanımayanların çok tat alacaklarını sanmam. Bir de, bu kitabı orijinal dilinde okumak herhalde çok daha keyifli olacaktır, zira şarkı sözlerine söz oyunlarıyla bir çok gönderme mevcut.
Antoni Casas Ros - Enigma
Genel itibariyle cok begendigim bir kitap oldu. Cinsel munasebetlerden fazlasiyla rahatsiz oldum ancak yine de geri kalan kisimlari guzeldi. Kitabin bir kisminda recursive bir hal almasi ve yazarin kendini kitap icinde kotuleyici bir sekilde kullanmasi gulumsetti.
Hârikalar Tablosu/Jacoques Prevert.
İnsanların olduklarından farklı görünme çabalarındaki gülünçlüğün alaycılıkla anlatıldığı hoş ve kısa bir tiyatro eseri.